top of page

EJDERHA DOLUNAYI

  • Yazarın fotoğrafı: Nama Vedik Astroloji
    Nama Vedik Astroloji
  • 11 Şub
  • 3 dakikada okunur

Unsplash
Unsplash

12 ŞUBAT 2025

Bu dolunay yazısında, Ay’ın içinden geçtiği Āśleṣā (Aşleşa) takımyıldızına ithafen, hocam Steven’dan dinlediğim bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum:


Himalayalı Kız ve Yılanın Hikayesi


Himalaya’da bir köye dadanan yılan, önüne geçeni ısırır, zehriyle oracıkta öldürür. Köylüler birlik olup kalan canlarını korumak için, ellerinde baltalarla, küreklerle yılanı arama seferberliği başlatırlar. Yılan kaçmaya çalışır ama köylüler dört bir yana dağılmıştır. Otların arasında ormana doğru sürünen yılan, her bir tarafının sarıldığını anlar. Ancak tam karşısında bir kız çocuğunun tek başına oynadığını görür. Sessizce yanına yanaşır. Kız çığlığı basacakken ona yalvarmaya başlar: “Lütfen bağırma! Köylüler her yerde. Beni burada yakalarlarsa parça parça edecekler. Bana yardım etmen lazım. Benim sana bir zararım dokunmaz.” der. Kız şaşakalır. Ne yapacağını bilemez! Öyle korkuyordur ki yerinden de kıpırdayamaz. Yılan kızın tereddütünü fark edince, iyice ağlamaya başlar: “Senden tek isteğim beni koynuna gizlemen ve şu yola kadar taşıman. Oradan sonrası güvenli. Ben başımın çaresine bakarım. Senden tek isteğim bu.” Kız, “Seni koynuma saklayamam, beni de sokar öldürürsün.” der. Yılan yeminler eder, kılına bile zarar gelmeyeceğine söz verir. Kız yılanın perişanlığına daha fazla dayanamaz ve onu koynuna saklayıp köylülerin yılanı takip edemeyeceği o yola çıkarır. Yılan gerçekten de kıza zarar vermez. Kızcağız yılanı çıkarıp yola bırakır. Arkasını dönüp uzaklaşacakken, yılan seslenir: “Dur gitme! Sesleri duymuyor musun? Buraya da gelmişler. Lütfen beni bir kez daha koynuna sakla ve köylülerin olmadığı bir yere taşı. Bak sözümü tuttum, sana zarar vermedim.” Kızcağız yine dayanamaz ve yılanı koynuna alır. Yılan için güvenli bu yer köyden oldukça uzaktadır. Kız yeterince uzaklaştığını düşününce yılanı çıkarmak üzere elini koynuna daldırır ve tam o esnada yılan kızı sokar ve hemen yola koyulur. Zavallı kız, zehrin acısından çok, iyilik yapmak isterken uğradığı bu ihanetin acısı ile dizlerinin üzerine çöker: “Neden? Ben sadece sana yardım etmek istemiştim.” Çoktan yola koyulmuş olan yılan arkasına döner: “Evet, sen bana canımı bağışladın. Ama ben bir yılanım. O an tabiatım beni ele geçirdi. Üzgünüm ben de böyle yaratıldım. Beni bu kadar uzun süre koynunda taşımamalıydın.“ der ve oradan uzaklaşır.


Bu hikaye ilk duyduğumda bende bir hayalkırıklığı hissi bırakmıştı. Bir süre sonra hissi değişti. Ne demek istediğini ve bir yılan zehri olmasa da başka şekillerde, kendi zaaflarımın, iyi bir şey olduğunu sandıklarımın, doğrusu bu diye iyilik sandığım bazı durumların aslında zehir gibi çalıştığını hatırladım.



Unsplash
Unsplash

Bu dolunay Yengeç burcunda ve Āśleṣā takımyıldızında. Yengeç Sanskrit dilinde Karka demek ve Karka’nın anlamlarından biri zehirli kökler. Āśleṣā takımyıldızı da Yengeç burcunun zehrinin toplandığı bir takımyıldız. Sembolü yılan ve hatta yılanların kadim ataları ejderhalar, anlamı sarmalamak olan bu takımyıldız, bir yüzünde çok derin bir bilgeliği sembolize eder. Mitolojide ejderhaların büyük bilgeler olması gibi, Āśleṣā takımyıldızı da kişiye derin bir sezgisel zeka ve ilkel bir güç verir. Ancak diğer yüzünde aldatma, hile, kıskançlık, aşırı sahiplenme, kötü alışkanlıklar, cinsellikte aşırılık vb zayıflıklar vardır.

Bu dolunay, bu dünyada bedenlenmiş varlıklar olarak neye daha sıkı tutunmamız neyi biraz gevşetmemiz veya belki de tamamen bırakmamız gerektiği konusunda kalbimize, sezgisel zekamıza ışık tutabilir. Zira, ruhun bu dünyada kalabilmesi için tutunması, sarıp sarmalaması gereken bir bedene ve dünya kanunlarına uymaya ihtiyacı var. İstisnasız bu gezegendeki her bir insan zayıflıkları ve güçlü olduğu yanlarıyla yaşıyor. Zayıflıklarımızı bilmek ve onlarla ilgilenmek üzerimize düşen bir sorumluluk. Yoksa er ya da geç, özellikle onları koynumuzda taşımaya devam ettikçe, bizi zehirlemelerine izin veriyoruz.

Ben bu dolunayın özellikle bağımlılıklarımız bırakmak için çok güzel bir zaman olduğunu düşünüyorum. Ay’ın içinden geçtiği bu yıldız Merkür tarafından yönetilir. Hem Ay hem Merkür zihni yöneten iki gezegendir. Merkür Satürn’le birlikte. Satürn bırakabilmeyi sembolize eder ve Merkür yıldız kuşağında günlük alışkanlıkları yöneten bir gezegen olarak bize bırakmamız gerekenler konusunda yol gösterecektir. Ancak diğer yandan zevk veren bağımlılıklar, yeme, içe alışkanlıkları, cinsellik, lüks, gereksiz alışveriş, gizli ilişkiler gibi konularda da canlı paternler var.



Doğa Ana
Doğa Ana

Bu yüzden bu zamanlarda daha çok sessizliğe, doğaya, meditatif çalışmalara, yalnız vakit geçirmeye, yazmaya, okumaya ihtiyacımız var. Zira Ay’ın ve Güneş’in dereceleri çok hassas. Özellikle Ay, Gandanta denilen bir düğümden geçiyor (su grubu bir burçtan Ateş grubu bir burca geçişi esnasında dolunay tamamlanıyor). Bu Vedik astrolojide, değiştirmesi güç olan karmalarımızın bir anda ortaya çıkmasına sebep olabilecek bir durum olarak kabul görür. Takip eden aylar bu konuda bize çok şey gösterecek. Belki bu dolunay vakti, ev hayatımız, ülkemizdeki konumumuz, kadın olmak, anne ile ilişkiler, duygularımız ve duyusal zihnimiz ile bağımız konusunda neyin zehir neyin ilaç olduğunu gösterir.

Bu dolunay bizi bilgiye, bilgeliğe, varlık ve refaha götürebilecek bir güce sahip. Dilerim dünya hayatında sorumluluklarımızı yerine getirme gücü ve manevi olarak bizi dengede tutacak bir hayat ile yıkar bizi dolunayın ışığı.

Bu günlerde karşılık beklemeden yapacağınız iyilikler, bağışlar, yardımlar, topluma katkısı olacak eylemler sizi koruyacaktır. Kendinizi sahte spitirüel figürlerden, dolandırıcılardan korumaya da özen gösterin.


Sevgimle,


Berrin Boyar

 
 
 

Yorumlar


bottom of page